Görüntüler
Sisin kıyısında çıplak ayakla koşmaktı zaman
Parmak arasında kum tanelerinin acısıydı
Ve solungaçtı zaman, binlerce kum taneciğindeki yaşam
suyun aydınlığına koşan
Yanık tene değip geçen neydi?
Ansızın su çarpması mı?
Yoksa bir yürek mi bırakmaktı dalgalara
Yaz sıcağının nemi şakağımda
Ve hep aynı yerden ağrıyandı zaman
Çürümüş balık kokardı denizin ağzı
İskeletlerini yavaşça istifler dalga
Kürekler kum taşır, görünmez olana dek
Hatırlamakla hatırlamamak arasındaydı zaman
Yaz sıcağının nemi şakağımda
Ve hep aynı yerden ağrıyandı zaman
Islak bir balık sudan kalesinde kendi hapisliğinde
Güne bakan yüzümüz sormadan duramazdı
zaman neydi?
aniden deli bir dalganın vurusu belki delilik çağına
belki asi bir rüzgar kokusu yürek odalarında
Girintili çıkıntılı coğrafyaydı zaman
Halatlarından kopmayı bekleyen can sıkıntısı
yalpalayan kürekler
Ve zaman sessizliği öğütür yazın ağır akışkanlığında
Kumun dibi çocukluk ve ölüm hazinesi
Bir bakmışız plastik kürekmiş çocukluğumuz
kırmızısını gösteren
Bir bakmışsın kabuğu hunharca açılmış bir midye
sehpanın üstünde dönüp bakmadığın
Midye avcılığı zamanlarını bıraktığın o çağda
Kocaman bir fosil uzanır boylu boyunca
Zaman fosildir arkasına dönüp bakmadığın
Üzerine bastığın, basmadan atladığın yengeçtir
Bildiğim bilmediğim her şeyin üzerinden geçer gider zaman
sisin göğü kaplaması, olmazın göğsü daraltması gibi
Terazide tartmak zamanı gelmiştir olan ve olmayanı