Rukiye Deniz Kenarında

Ne kadar da sıcak bir gün. Hayır bu sıcaklık yetmiyor gibi bir de bizimkilerin tüm plajı dolduran sesleri iyice çekilmez yapıyor burayı. Çaktırmadan şu plaj havlumu az öteye doğru taşımayı düşünüyorum. Ho-oop, anam dolmayı pelikan gibi boğazına yollarken bu tarafa bakmıyor; tam sırası. Kumun üzerinde, sanki ince bir dalda ilerlemeye çalışan tombul bir tırtıl gibi fıtı fıtı. O da ne? Hemen gıybet yengem fark ediyor. Zaten sen fark etmezsen şaşarım. Gerçi bende hata, koca göbeğimle ne kadar dikkat çekmeyebilirim ki. Karıda biz göz var, sanırsın gökyerde süzülen şahin; minik bir fare görmüş. Laf sokmadı hayret. Gerçi biliyorum şuan enerjisini benimle harcamaz. Onun derdi akbaba sürüsündeki eltisi. Aman neyse ne, sohbete daldılar. Anam karısı da, sanki yeni gelin gibi onlarla laf ebeliği peşinde. Kimse benimle ilgilenmiyor.

Akbaba sürüsünden yarım metre uzaklıkta insanları izliyorum. İşte üst mahalleden Nebahat Hanım teyze ve sürüsü. Torunlarıyla gelmiş. Damadı, kızını aldatıyormuş herkes bunu konuşuyor. Sürekli denizden kovalarıyla su taşıyıp duruyor torunları. Koşarken, ellerindeki kovalardan su sıçratıyorlar güneşlenenlere. Kimse bir şey diyemiyor tabi. Yazık Nebahat Hanım teyzeye ve torunlarına. Kovalarıyla getirdikleri suyu, yaptıkları kalenin yanına döküyorlar. Haliyle kum emiyor. Sonra tekrar denize koşuyorlar. Tıpkı benim kilo vermeye çalışmam gibi nafile bir çaba.

Onlardan az ötede yeni bir çift var. Oğlan Adonis gibi karı da incecik. Benim de öyle bir popom olsa ben de bikini giyerdim. Tatile gelmişler belli. Adonis almaz bu kızı, kesin gönül eğlendiriyor. Denize koşarak beraber giriyorlar, suda şakalaşıyorlar. Adonis kesin suda kızı elliyor. Sonra denizden elele çıkıyorlar. Güneşin o ışıltısı, hafif bronzlaşmış tenlerinde parlıyor ve su damlaları vücutlarından sanki birbiriyle yarışır gibi akıyor. Hemen havlularına sarılıyorlar. Adonis önce kendi kurulanıyor sonra kendi havlusunu Bayan Bikini’nin omuzlarından atıp kendine doğru çekiyor. Güya Bayan Bikini’yi kurulaya-cak. O safım da mutlu. Kız, seni kurulayacağım diye yine elliyor işte.

Hava gerçekten çok sıcak. Akbaba sürüsünden uzaklaştığım için haliyle şemsiye gölgesi hakkımdan da vazgeçmiş oldum. Kumdan bacaklarım yanmaya başladı. Rahmetli nenem sürekli kendini kuma gömmemizi isterdi. Kadının kafası sanki tabaktaki tek bir bezelye tanesi gibi kalana dek onu gömüyorduk. O zamanlar bize eğlenceli gelen bu aktivite, ergenliğe girdiğim zamanlarda utandırıyordu. Kumu eşelemeye başladım. Gıybet yengem hemen Alman kurdu gibi dikildi. Sana buradan laf çıkmaz boşuna bakma. Sonra sürüsündeki hiyerarşisini kaybetmemek için kafasını çevirdi. Bacaklarımı açtığım çukura doğru uzattım. Kumu da yanlardan kapatmaya başladım. O da ne? Bacaklarım sanki incecik gibi duruyordu. Fazlalıkları kapatınca tıpkı Bayan Bikini’nin bacaklarına benzemişlerdi. Acaba kuma sırtüstü uzansam, fazlalıklarımı kumla kapatsam biri de yukarıdan fotoğrafımı çeker mi? Tabi asla bu fotoğrafı İnsta’ya koyamam, ‘Bekir’in kızına bak çıplak fotoğraf koyuyor’ derler. Gerçi üzerimde tek parça mayom ve altımdaki eteğim var. Ne kadar çıplak olabilirim ki? Neyse hayalimi bozmamaya çalışıyorum. Onları düşünme Rukiye, sen şimdi inceciksin.  Bayan Bikini, haset gözlerle bana bakmakta. Sanki Adonis’ini elinden alacağım. Adonis de çaktırmadan beni süzüyor farkındayım ama seninle işim olmaz benim Adonis, boşuna bekleme.

Gözlerime inanamıyorum. O gelen yoksa Ercan mı? Bu sene gelmezler artık diye umudumu yitirmeye başlamıştım. Yanındaki de Alamanya’dan, uzaktan kuzeni Makbule. Demek iki aile beraber gelmişler. Makbule boy atmış, oklava gibi bir şey olmuş. Ercan’ın yanında nasıl da kırıtıyor. Gerçi Ercan bir Adonis değil ama Makbule kendini Bayan Bikini sanmıyorsa ne olayım. Bir de bikini giymiş haspam. Memeleri de yok ki. Çocuk doğursa süt çıkmaz onlardan. Rahmetli nenem, bize gözleme açtığında oklavaya yapışan hamur parçalarını temizlerdi. Aynı oklavaya yapışan hamur gibi o memeler.

Ben artık inceciğim. Ercan beni gördü. Sanki güneşin parıltısı gözlerindeydi. Sahilde bir ben bir de Ercan vardık. Beraber elele denize doğru koştuk. Ercan asla beni Adonis gibi ellemez biliyorum. Suya dalıp dalıp çıkıyoruz. Tabi benim suda kalışlarım biraz fazla oluyordu. Suyun altında Ercan’ın dalgalanan şortundan bir şeyler görürüm ümidiyle. Ben de az Bayan Bikini değilmişim yani. Sonra tekrar elele tutuşup denizden çıkıyoruz. Ben tıpkı Sahil Güvenlik’teki Pamela Anderson gibiyim. Kulağıma rahatsız edici sesler gelmeye başladı. İlgilenmemeye çalışıyorum. Normalde denizden çıkışım, evrim teorisi gibi oluyor ya da o kadar yoruluyorum ki karaya vurmuş bir balina gibi kalıyorum.

Sanki Ercan’la evlenmişiz de Nebahat Hanım teyzenin torunları da bizim çocuklarımız. Biliyorum Ercan beni, onun damadı gibi aldatmaz. Sahilde sadece bizim çekirdek ailemiz, az ötede anamgiller var ama onlar da gayet aristokrat takılan bir aile olsun. Adonis ve Bayan Bikini de mutahassıp takılan evli bir çift olsunlar. Ne de olsa çocuklarımı güvenli bir ortamda yetiştirmeyi isteyen bilinçli bir anneyim ben. Hatta geçen sene bizim kasabada ‘Yılın Annesi’ ödülünü bile almışım.

Akbaba sürüsü coştu yine. Nebahat Hanım teyzenin torunları da ciyak ciyak bağırıyor. Adonis ve Bayan Bikini bu sefer iskeleye koşmaya başladılar. Ercan’la kuzeni sahil boyunca uzaklaşıyor. Şansıma tüküreyim. Gerçek hayata döndün Rukiye. Ne bu coşku acaba diye dönüp baktığımda anamgil kafam kadar salçalı ekmeği uzatıyor. Amaan Ercan uzaklaştı, yiyeyim gitsin.

Nasıl da acıkmışım. Tabi temiz hava iştah açıyor. Gerçi benim iştahım her zaman açık. Temiz hava bahane. Ben hunharca somunumu ısırırken; Nebahat Hanım teyzenin torunları kovalarındaki suyu ekmeğime sıçratıyor, üzerine Adonis ve Bayan Bikini de koştururken kum fırlatıyor; ‘Başlarım ulan yapacağınız işe’ diye bağırırken Ercan ve Makbule de ileriden U dönüşü yapmışlar, geliyorlar. Sanırım Makbule beni duydu. Bir yanı sanki arı sokmuş gibi şişkin yanağımla ve ağzımın kenarında duran salçayla Ercan’la gözgöze gelmem de an meselesi. Keşke hemen bir tsunami çıksa. Evet evet, kesinlikle bir tsunami çıkmalı yoksa o Sırık Makbule kesin Ercan’a benim çemkirişimi yumurtlar.

Acil tsunami çıkması için manifest mi yapmalıyım yoksa iskeleye koşup bomba atlayışıyla tsunami etkisi mi yapmalıyım? Ne yapmalıyım?

 

 

 

 

 

 


İlginizi Çekebilir

Sarı Turuncu Bahar

Meltem ESKİDEMİR

Eğreti

Handesu GÖÇMEN

Özleyiş

Işın GÜVEL