Doğanın Kalbi

         Baharın gelişini, tabiatın yeniden canlandığını, yerinde yaşamak için geldiğimiz şirin mi şirin Kale köyünde, ilk günün sabahına bambaşka bir enerjiyle uyanıyoruz. Bırakıyoruz doğanın kucağına kendimizi, buram buram kokusuyla yürürken,  Goflet'le tanışıyoruz.  Dört ayaklı arkadaşımız, misafirperverliğini göstermek için sevgi dolu bakışlarıyla bize gönüllü rehberlik hizmeti sunuyor.

         Güneşin şavkı köyün tam orta yerini aydınlatırken, derenin şırıltısı en güzel ritmiyle kulaklarımızı okşuyor. Altın başaklı tarla başında oturan, genç bir kız görüyoruz. Öyle dalgın ki problem çözüyor. En büyük mutluluğunun matematik dersi olduğunu söylüyor. “Adım Kader, şimdilik çobanım ama hayalim doktor olup köyümün insanlarına dokunmak, şifa dağıtmak. Bu köyün baharına yazına bakmayın, kışı ayaz topu, kar kapıyı açtırmaz, çocukların çoğu evde doğmuştur, şanslı olan yaşar, doğurtana bağlı. Okumak tek şansımız, başarmam gerekiyor. Üniversite sınavı yaklaştı.” Anlıyoruz ki Kader, kaderini değiştirmeye gayretli, daha fazla meşgul etmeden şans dileyip yanından ayrılıyoruz.

İçimiz içimize sığmıyor, her yerde çiçekler açmış, kuşlar sanki farklı ötüyor, bahar kokusu sarmış etrafı. Kendimizi yeniden doğmuş gibi hissederek devam ediyoruz yürüyüşümüze.

Goflet havlıyor, etrafımızda dönerek türlü çeşit show yaparken kuyruğuyla da adeta dans ediyor, belli ki bize programa devam diyor. Koyunlar, kuzular, çan sesi, kelek sesi, güzel bir ritimle sürüler hâlinde yayılıyorlar çayır çimene. Köyde zaman durdu sanki! Biz de rüzgârın usul melodisiyle yeşilin içinde kayboluyoruz.

 


İlginizi Çekebilir

Cumhuriyet ve Kadın

Aylin KAYA USTAMEHMETOĞLU

Unutmak ve Unutulmak

Psikiyatr Dr.Utku ATILGAN

Karşı Masadaki Kadın

Tijen ŞANLI ASLAN